Hep birlikle yoğun bir sınav mevsimi yaşıyoruz.
Bu sınavlardan öğrenci, veli ve akraba-yı taallukat olarak etkilenmemek mümkün
değildir. Ancak unutmayalım ki, ne sınavı kazanmak “her şeyi bütünüyle çözmek”
anlamına gelir; ne de kaybetmek “felaketin başlangıcıdır.”
Sınavlara çok az bir zaman kala,
tartıştığımız konular arasında artık “sınav” olmasın. Gündeme gelse bile rahat
ve huzurlu geçeceğine kendimizi inandıralım
Bundan sonrası teferruat olsun. Bir taraftan
dinlenelim; diğer taraftan da şu noktalara dikkat edelim:
*Öncelikle sınav yerlerimizi mutlaka ziyaret
edelim.
*Sınav malzeme ve evraklarımızı kontrol edip hazır
hale getirelim.
*Birbirimizi tahammül edelim; yanlış gibi
sezdiğimiz hareketleri sınav heyecanına verelim; ancak stres yapmayalım.
*Moral düzenleyici telkinlerde bulunalım.
*Sevgimizin sınavdan kaynaklanmadığını bilelim ve
bildirelim.
*Her türlü sonucu peşinen benimseyelim ve bunun
olağan olduğunu kabullenelim.
Unutmayalım ki, hayat başlı başına bir imtihandır
ve bu süreç devam edecektir. Hayat sınavını kazanmanın yolu da, akıl ve mantık
doğrultusunda hareket etmekten geçer.
Elbette, bu zaman zarfında kimisi,
kendisine takdir edilen imkânları Hakk'ın ve halkın hizmetine sunacak;
maddi-manevi sorumluluklarını yerine getirecek ve yüzünün akıyla sınavını
geçecektir. Kimisi de gerçeğe karşı direnmek suretiyle imtihanı kaybedecek ve
sınıfta kalacaktır.
Maddi-manevi tüm sınavlardan başarılı çıkmak
temennisiyle…